İçindekiler
Alın (3. göz) çakrası, boğaz çakrasıyla taç çakra arasında yer alan altıncı çakramızdır. Alın çakrasının elementi ışık tır. Bu çakra sezgi, bilgelik, anlayış ve içsel görüşle ilgilidir ve endokrin sisteminin iç salgı bezlerinden ‘Hipofiz’ ve Epifiz’ bezi ile bağlantılıdır. Alın çakrasıyla ilişkilendirilen renk indigo/çivit mavi sidir. İndigo/çivit bilgeliği, gizemi, büyüyü ve inancı simgeler.
Alın çakrasının Sanskritçe ismi ‘Ajna’ dır ve ’emretmek/yönetmek’ , ‘algılamak’ anlamına gelmektedir.

A) Giriş
Alın (3. Göz) çakrasının sembolü
Alın çakrasının sembolü, aşağıya dönük bir üçgen ile üçgenin içerisindeki kutsal Om sembolü ve iki tane lotus çiçeğinden oluşmaktadır.
Aşağıya dönük üçgen sembolü, kök ve boğaz çakrasında olduğu gibi düalistik bir yaklaşımla açıklanmaktadır. Üçgenin aşağıya dönük olması bilgi toplamayı ve yukarı genişleyen köşeler ise bilginin büyüyerek aydınlanmaya götürmesini temsil eder. İki taç yaprağının ise farklı açıklamaları bulunmaktadır. Bazı açıklamalara göre bu iki taç yaprağı, beynin sol ve sağ yarımküresini sembolize etmekteyken bazılarına göre ise kişi ve tanrı arasında geriye kalan son düaliteyi temsil etmektedir. Son eklemek istediğim açıklama ise bu iki taç yaprağının iki ana nadisi temsil ettikleridir: Ida ve Pingala. Her bir yaprak ise bir harfi temsil eder. हं ham, Shiva’yı (kozmik bilinç) ve क्षं ksham, Shakti’yi (yaşam gücü) simgeler ve bu iki enerji, üçgenin içinde birleştiğinde ‘bilgeliği’ oluşturur. OM ise Hinduizmdeki en önemli spiritüel sembollerden biridir ve nihai gerçekliği, bilinci ve ruhu (atman) sembolize eder.


Alın çakrasıyla betimlenen ilahi karakterlerden biri Shakti Hakini’dir. Shakti Hakini çift cinsiyetlidir ve varoluşun dişil ve eril yönlerinin birleşimini temsil eder. Alın çakrası genel olarak fiziksel bedenle bağdaştırılmadığı için pek fazla hayvanla ilişkilendirilmez ama bazı yerlerde siyah antilopla sembolize edilmektedir. Siyah antilop simgesinin karakteristik özellikleri: İçsel alemleri keşfetmek, her türlü yolculuktan (fiziksel ve içsel) keyif almak, güvenilirlik ve içsel vizyon tarafından yönlendirilmek..

Alın (3.göz) Çakrasının yeri ve çakrayla ilişkilendirilen organlar
Alın çakrası (3. göz), burun köprüsünün biraz yukarısı ve iki kaşın arasında yer alır ve gözler, kulaklar, burun, beyin, sinir sistemi, iskelet sistemi ve hipofiz/epifiz bezinden sorumludur.
Alın (3. göz) çakrasının ana karakteristik özellikleri
- Vizyon
- Sezgi
- Anlayış, içsel görüş
- İncelikli boyutların ve enerjinin hareketinin algılanması
- Duru görü (görülemeyen şeyleri görebilme yeteneği) ve duru işiti (normal olarak işitilemeyen sesleri duyabilme yeteneği)
- Bilgelik, içgörü ve kavrayış
- İlham ve yaratıcılık
Gerçekliğimiz sadece 3. boyuttan ibaret değildir ve çevremizde göremediğimiz başka boyutsal gerçeklikler vardır. 3. göz, daha incelikli gerçekliği algılamamızı sağlayan bir araç görevi görür ve fiziksel algımızın ve duyularımızın ötesindeki enerjisel alanları algılamamızı sağlar. 3. gözün uyanması, sezgisel duyarlılığın ve içsel algının açılmasının yolunu açar. Alın ve taç çakrasındaki deneyimleri sözel şekilde açıklamak gerçekten çok zordur çünkü bu çakralar kişinin, olayları ve oluşları daha farklı şekilde görmesine ve algılamasına neden olur.
Metafiziksel yaklaşımla yaklaşacak olursak bu çakra, düaliteyi ve zamanı dönüştürme/aşma merkezidir. Bu çakranın kişiye kattığı farkındalık, içsel ve dışsal dünyayı görebilme/algılayabilme yetisidir. 3. gözün algılama yolu; konsantrasyon, tanıklık, gözlemleme ve basitçe an ve an farkında olma yoludur. Bu yol ile kendimizi kısıtlayan algıların farkına varıp, düalistik yaklaşımlarımızı (iyi-kötü, siyah-beyaz, doğru-yanlış, haklı-haksız, sevgi-nefret, hayatta kalma-özgürlük vb.) inceleyip bilgeliğimizi geliştiririz.
Alın (3.göz) Çakrasının dengesizliğinde ne olur?
Alın çakrası dengesizleştiğinde şu semptomlara rastlanabilir:
- Problemlerinizin ötesinde bir vizyon oluşturamamak ve günlük sıkıntılar içinde sıkışıp kalmak
- Psişik fantezilere ve ilüzyonlara kendini kaptırmak
- Spiritüel olan her şeyi reddetmek ve olanın ötesini görememek
- Küçük detaylarda sıkışıp kalmak ve büyük resmi görememek
- Yaratıcılık ve ilham eksikliği
- Genellikle düşünceler içinde kaybolmak
- Baş ağrıları, migren, konsantrasyon eksikliği, kararsızlık, sinüs ve görüş problemleri, siyatik, yüksek kan basıncı, depresyon ve obsesiflik
- Kibirli ve inatçı olmak veya tam aksine aşırı hayalperest olup ayakları yere basmamak
- İnsanlarla olan ilişkinin önemsiz veya yüzeysel olması
- Zihinsel rahatsızlıklar
- Gerçekliği olduğu gibi görememek
- Kendinizle ve ruhunuzla bağlantı kurmakta zorlanmak
- Rüyaları hatırlamakta zorlanmak
Dengeli alın (3.göz) çakrasının özellikleri
Alın (3. göz) çakramız dengeli olduğunda, hayatımızı netlikle, güçlü sezgilerle, iç görüyle, kişisel farkındalıkla ve duygusal dengeyle görür ve yaşarız. Dengeli bir 3. göz vasıtasıyla maddi ve manevi dünya arasındaki farkı kavrayabildiğimizden, maddesel şeylere tutunmayız ve hayal gücü yüksek, yaratıcı bir karakter ortaya koyarız. Alın çakrası beynimizden de sorumlu olduğu için bu enerji merkezinin dengeli olması, zihnimizin sakin olmasını ve olayları ve durumları kişisel sorunlarımızdan bağımsız olarak görmemizi sağlar. Dengeli çakranın özelliklerini bir de mini bir şekilde listeleyelim:
- Sezgisellik
- Algısallık
- Yaratıcılık
- Kuvvvetli hafıza
- Güçlü şekilde rüyaları hatırlama
- Farklı şekilde düşünebilme ve hayal gücü ile yeni vizyonlar yaratıp hayata anlam katabilme
- Görselleştirme yeteneği
Alın (3.göz) çakrasını açmak
Alın çakrasına gelene kadar sıraladığımız 5 çakra ile alın (3.göz) ve taç çakra arasında bazı temel farklılıklar vardır. İlk 5 çakraya olan yaklaşımımızla diğer 2 çakraya olan yaklaşımlarımız daha farklı olmak zorundadır. 6. ve 7. çakra vasıtasıyla sağlam metafiziksel sularda yüzmeye başlıyoruz ve hazırlıklı olunmadan yapılacak bazı iyileştirme çalışmalarının tehlikeli olabileceğini hatırlatmak isterim. Buradaki amacım, her çakrayla alakalı başlangıç seviyesindeki bilgileri derleyip toparlamaktır. 6. ve 7. çakra üzerinde çalışmalar yapmadan önce kök, sakral, solar, kalp ve boğaz çakralarında iyileştirme çalışmaları yapmak çok daha önemlidir. Alın çakrasıyla alakalı detaylı açıklamalara geçmeden önce bu enerji merkezini açmak için uygulanabilecek yöntemlerle alakalı biraz ipuçları verelim:
- Meditasyon (özellikle de 3. gözle alakalı uygulanabilecek yöntemler)
- Sezgilerimiz (6. his) üzerine farkındalık geliştirmek ve uygulamalar yapmak
- Görselleştirme çalışmaları
- Psikoterapi
- Yaratıcı sanatlar, çizim, hafıza ile çalışmak, hipnoz, rehberli görselleştirme teknikleri, regresyon terapisi
- Rüya çalışmaları, rüya yorumlamaları ve bilinçli rüya teknikleri ve çalışmaları
B) Aşırı Aktivite
Aşırı aktif alın (3.göz) çakrası
Aşırı aktif bir 3. göz, kişinin kafasının karışmasına ve psişik ve psikolojik sıkıntıya girmesine neden olur. Bu enerji merkezinin aşırı aktif olması, aşırı hayal gücüne yol açar ve kişinin gerçekliğe tutunmasını zorlaştırır. Bireyin ayakları yere basmıyorsa ya da daha açık söylemek gerekirse, kök çakra ve diğer çakraları yeterince dengeli değilken yüksek enerji merkezleri (3. göz ve taç çakra) aşırı aktif olursa kişi bedensel, zihinsel, duygusal ve ruhsal olarak çok ciddi dengesizlikler içine girer. Bu durum ayrıca, yaşanılan olayları başka yönlerden deneyimleme ve değerlendirmeyi bloke eder ve bu durum ve/veya durumlar bütün açılardan deneyimlenip, deneyim süzgecinden geçirilmediğinde ise rüyalar, kabuslar ve obsesif hareketler/fanteziler olarak karşımıza çıkar.
Aşırı aktif alın (3.göz) çakrası belirtileri
Alın (3. göz) çakrasındaki aşırı aktivitenin en yaygın belirtisi, kişinin maddi dünya ile olan gerçeklik bağının zayıflayıp kendini hayal dünyasına (ya da daha yüksek farkındalık düzlemleri) daha çok kaptırmasıdır. Karşılaşılan bir diğer yaygın semptom ise kişinin, akli gözünden geçen hayali görüntüler hakkında endişeye ya da korkuya kapılmasıdır ve/veya bunlara aşırı anlamlar yüklemeye çalışmasıdır. Bütün bu semptomlar üçüncü göz açıldığında ve alttaki çakralar yeteri kadar dengeli olmadığında ya da yeteri kadar enerji tutamadığındaki ortaya çıkan semptomlardır.
3. göz aşırı aktif olduğunda düşüncelerin zihnimizden sürekli akışı, mental olarak aşırı yorucu olmaktadır ve normal şartlarda kolay şekilde alabileceğimiz kararlarda ya da durumlarda zorluklar çekip korkuya kapılmamıza yol açmaktadır. Bu kararsızlık yargılayıcı olmaya, konsantrasyon bozukluğuna ve gerçek ile hayali olan arasında ayrım yapmakta zorlanmaya yol açabilmektedir. Ek olarak şu fiziksel semptomlara da rastlanabilmektedir:
- Baş ağrıları
- Görüş problemleri
- Uykusuzluk
- Sinüs problemleri
- Mide bulantıları
Fiziksel olmayan semptomlara ekleme yapacak olursak:
- Halüsinasyonlar
- Yargılayıcı olmak
- Anksiyete
- Mental olarak bulanık/karışık hissetmek
- Zihinsel olarak tükenmişlik hissiyatı
- Paranoya ya da kuruntular
Aşırı aktif alın (3.göz) çakrasını dengelemek
Eğer alın çakranızdan gelen bilgilerin ya da görüntülerin, kaldırabilitenizin ötesinde olduğunu hissediyorsanız kendinize, yüksek benliğinize ve ilahi bağlantılarınıza bunların yavaşlaması için ricada bulunabilirsiniz. Ayrıca, ilahi kaynağa size gösterdiği yol ve destek için teşekkür edip, nazikçe biraz zamana ihtiyacınızın olduğunu ve buna uygun şekilde yavaşlayarak, 3. gözünüzdeki aşırı aktiviteyi sakinleştirebilirsiniz.
Eğer deneyimliyor olduğunuz enerjilerin ve öngörülerin, kontrolünüzün dışına çıkmaya başladığını hissederseniz, kendinizi sıkıca Dünyaya ve bedeninize demirleyip topraklamalısınız.
Ayrıca, deneyimlerinizin daha rahat olması için koruma ve rehberlik talep edebilirsiniz. Bu söylediğimi hangi şekilde anladıysanız o şekilde uygulayabilirsiniz. Çözümlemeniz ve ilerlemeniz için gelen bilgilerin ve bilgeliklerin, daha kolay anlayabileceğiniz şekilde gelmesini istemeniz ve buna uygun şekilde hareket etmeniz işlerin biraz daha rayına girmesini sağlayacaktır.
Diğer çakralardaki aşırı aktivitede yazdığım gibi bir çakradaki aşırı aktivite diğer çakralardaki düşük aktiviteden de kaynaklanıyor ve/veya etkileniyor olabilir. Bu yüzden çakra şifa çalışmalarında ya da kundalini farkındalığında, her zaman aşağıdan yukarıya doğru adım adım çalışmak gerektiğini hayatım boyunca anlatacağım. Bu yüzden 3. gözde aşırı bir faaliyet varsa, kök çakra başta olmak üzere (ki başlangıç için en önemlisi diyebilirim) diğer çakralar üzerinde de çalışarak, ayaklarımızın yere basmasını sağlamalıyız.
Ek olarak, alın çakrasını dengeye getirmek için bazı pratik şeyler de yapabiliriz. Sağlıklı beslenmek, düzenli egzersiz yapmak, stresten uzak durmak ve yeteri kadar dinlenmek gibi hayatımızda yapacağımız pozitif değişikliler tüm çakra sistemine iyi geleceği için bizim dengeyi sağlamamıza yardımcı olacaktır. Enerji şifası, kristaller ve ses terapisi gibi ek iyileştirme yöntemleriyle de denge çalışmamızı destekleyebiliriz.

C) Blokaj
Bloke olmuş (düşük enerjiyle çalışan) alın (3.göz) çakrası
Alın (3. göz) çakramız bloke olduğunda, yaşamda ilerliyor olduğumuz yöne dair hissiyatımızı kaybederiz ve yaşam durağanlaşır. Enerji merkezinin bloke olması, iç sesimize olan güveni kaybetmemize, yaşam algımızın ve içinde bulunduğumuz durumun negatif ve/veya dogmatik şekilde algılanmasına neden olur. Bu dogmatik zihin kalıbı; geçmişe sünger çekmemizi engeller ve/veya gelecek hakkında korkular yansıtmamıza sebep olur ve inançlarımız, günlük rutinlerimiz ve diğer insanlara karşı olan görüşlerimiz belli bir perspektifte sıkışır. 3. gözümüzdeki enerji durağanlığı ya da blokaj, düşük sezgilere yol açar bu da rasyonel düşünce sürecinin artmasına ve dünyayı siyah ya da beyaz gibi uçsal farkındalıklarda yaşamamıza, inkara ve hatta bazen başkalarına karşı duyarsız olmamıza sebep olur.
Bloke olmuş alın (3.göz) çakrası belirtileri
3. gözün bloke olma durumu, fiziksel, duygusal, zihinsel ve ruhsal sağlığımızı önemli derecede etkiler çünkü bu enerji merkezi, hipofiz ve epifiz bezinden sorumlu olduğu için nörolojik fonksiyonlar, bedenin enfeksiyonlara karşı olan savaşı, uyku düzeni ve metabolizmanın dengeli olması vs. bu enerji merkezinin dengeli olmasıyla doğru orantılıdır. Bu yüzden, alın (3. göz) çakrasının bloke olması sonucunda sık sık hastalanabiliriz, uykusuzluk problemi çekebiliriz ve yüksek tansiyon rahatsızlıkları ortaya çıkabilir.
Fiziksel olarak ekleyebileceğimiz diğer belirtiler ise şunlardır:
- Migren
- Sinüzit
- Görselleştirmede ve hayal kurmakta zorluk yaşamak
- Görüş bulanıklığı
- Siyatik
- Zayıf hafıza
İleri seviye blokajlarda; körlük ve felç gibi çok ciddi problemler ortaya çıkabilir.
Duygusal semptomlara ise aşağıdakileri ekleyebiliriz:
- Düş, kuruntu, ilüzyon içinde kaybolmak
- Depresyon
- Anksiyete
- Paranoya
- Duyarsızlık
Kabuslar, berrak rüyalar, aşırı şüphecilik, rüyaları hatırlamada zorluk yaşamak, olanı görmekte zorluk çekmek (ya da inkar) ve bir görüşe sıkı sıkı bağlılık da alın çakrasındaki blokaj semptonlarına eklenebilecek örneklerdir.
Bloke olmuş alın (3.göz) çakrasını dengelemek
Tekrar hatırlatmam gerekirse, alın (3.göz) üzerinde bir çalışma yapmadan önce alt çakralardaki dengenin sağlandığından emin olunması çok çok önemlidir çünkü ayaklarımız yere basmadan yapılacak bir çalışma, astral düzlemlerde kaybolmamıza ya da kafamızın karışmasına yol açacaktır.
Sezgilerimizi kullanmak, bizi zorlayıcı şeyler okumak ve öğrenmek, yaratıcı sanatlar, çizim yapmak, hafıza ile çalışmak ve/veya hafızayı güçlendirmek ve meditasyon, alın (3. göz) çakrasının iyileşmesi sürecine çok yardımcı olacaktır. Çakra dengeleme, ses ve kristal terapisi, regresyon terapisi de 3. gözün dengelenmesinde uygulanabilecek yöntemlerdir. Rüyalar üzerinde çalışmak, 3. gözün iyileşmesi ve açılması için uygulanabilecek çeşitli meditasyon teknikleri ve rehberli görselleştirme teknikleri de alın çakrasının yeniden dengelenmesi için kullanılabilir. İlerleyen başlıklarda daha detaylı şekilde bazı yöntemleri açıklayacağım ama işin özünde şunu söylemem gerekir ki gerçeklik anlayışımızın olan’a yakınlaşması ve düaliteyi, birliğe dönüştürecek tekamül yoluna girmemiz, 3. gözün açılması ve dengelenmesi için gereken en önemli yaklaşımdır.
D) Ek Bilgiler
Alın (3.göz) çakrasıyla ilişkilendirilen hastalıklar
Hafıza kaybı, anksiyete, körlük ve görme bozuklukları, beyin tümörü ve kanser, katarakt, kronik yorgunluk, şaşılık, sağırlık ve/veya ağır işitme, baş dönmesi/sersemlik, disleksi, kulak/burun/boğaz problemleri, bayılma nöbetleri, glakom, büyüme/hormonel sorunlar, baş ağrıları, yüksek tansiyon, hormonel dengesizlik, uykusuzluk, görüş/göz problemleri, migren, sinirlilik, sinir krizleri, kafa derisinde sorunlar, astigmat, miyop, hipermetrop, arpacık, gerginlik, sinüs problemleri ve titreme/ürperti ..
Uyarı belirtileri
Bedenimiz devamlı olarak bizimle iletişim halindedir ama genellikle biz bu sinyalleri görmezden geliriz. Bedenimiz dengesizleştiğinde ve yaşam amacımızdan uzaklaştığımızda, beden daha da sıkıntıya girer.
Vücudumuz ilk başta ufak sinyaller gönderir. Örn: Boğaz enfeksiyonu, ateş, ağrılar, vb. Genellikle bu semptomlar görmezden gelinir ve ilaçlarla iyileştirilmeye çalışılır. Beden daha sonra daha güçlü sinyaller gönderir. Örn: Astım, ciddi psikolojik sorunlar, kalp çarpıntıları ve ciddi olarak geliyorum diyen hastalıklar vb. Bu sorunlar görmezden gelinmeye devam edildikçe bu sefer en büyük mesajı gönderir. Örn: Kanser, depresyon, nörolojik hastalıklar vb. Bu nokta, istesek de istemesek de bir şeylerin iyi gitmediğini anladığımız noktadır.
Vücudun en büyük uyarıyı gönderdikten sonraki ruhsal, zihinsel ve bedensel iyileşme süresi, ufak mesajları gönderdiği zamana göre çok daha uzun sürer. Bu yüzden büyük mesajı beklemeden, farkındalığı ele almamız çok önemlidir.
Enerjisel ve içsel farkındalık, kişinin sadece fiziksel, mental ve ruhsal hastalıklarını iyileştirmekle kalmaz ayrıca bireyin yaşam amacının farkına varmasını ve yaratıcı potansiyelini keşfetmesini de sağlar.
Peki dengede olmadığımızı nasıl anlarız? Alın çakrası için konuşacak olursak, aşağıdaki sorulara vereceğiniz cevaplar alın (3. göz) çakrasındaki enerjisel dengesizlikler hakkında size ipuçları verecektir:
- Sık sık ya da belirli zamanlarda baş ağrıları yaşıyor musunuz?
- Kendinizi hayat ve/veya başkaları tarafından yönlendirilen biri olarak görüyor musunuz?
- Aşırı derecede vicdanlı, aşırı ciddi ve aşırı sorumlu biri misiniz?
- Kendinizi belirli kalıplara sıkışmış hissediyor musunuz?
- Spontane ve oyuncu olmayı zor buluyor musunuz?
- Kendinizi belirli durumlarda feda eden biri misiniz?
- Görme/görüş ile ilgili problemleriniz var mı?
- Kendinizi kafası karışmış, yolunu kaybetmiş ve hangi yolu seçeceğiniz konusunda kararsız mı hissediyorsunuz?
- Siyah ve beyazları olan ama grisi olmayan karakterde biri misiniz?
- Merhametli şekilde gözlemleme yerine yargılama eğilimde olan biri misiniz?
- Hayatınızda olup bittiğini görmek istemediğiniz şeyler var mı?
- Geçmişinizden yüzeye çıkmaya çalışan gömülü anılarınız (ve yüzleşmediğiniz ya da yüzleşmekten korktuğunuz) var mı?
Bu sorunlardan birçoğunu yaşıyorsanız, çakranızda dengesizlik var demektir.


Epifiz Bezi
Her çakranın, endokrin sistemindeki belirli hormonel bez/lerle ilişkisi vardır. Alın (3. göz) çakrasının hipofiz ve epifiz beziyle bağlantılı olduğu bilinmektedir. Metabolizmadaki tüm bu hormonel bezler, vücudun farklı fonksiyonlarının çalışmasından, yönetilmesinden ve sağlığından sorumludur. Bu fonksiyonlar fizikselden başlayıp, daha yüksek enerji merkezlerine çıktıkça daha derinlikli fonksiyonlara doğru ilerlemektedir. Epifiz bezi, yukarıdaki gösterimde görüldüğü gibi gözlerin/kaşların hizasında ve beynin ortasında yer almaktadır. Bu bezi, ruh ile beden arasındaki bir kapı/köprü olarak ve ruhun gelişmesinin, mistik deneyimlerin ve algılarımızın ötesindeki yeteneklerimizin bir kaynağı olarak görebiliriz. Metafiziksel olarak çok daha fazla şey yazabiliriz ama buradaki amacım başlangıç seviyesinde bilgiler vermektir. Epifiz bezinin salgıladığı hormonlar içerisinde en önemli olanları; Melatonin (uyku düzenini yönetir, hücreleri yeniler, üreme üzerinde etkilidir vb.), Seratonin (mutluluk hormonu olarak bilinir) ve DMT (farklı boyutlara kapı açması ve halüsinasyonlar yaratması ile bilinir) dir.
Epifiz bezini desteklemek ve 3. gözün açılmasına yardımcı olmak için şunları yapabilirsiniz:
- Dışarı çıkın ve yeteri kadar güneş ışığına maruz kalın
- Epifiz bezine iyi gelecek yiyecekleri tüketin ve epifiz bezine zarar verecek şeylerden uzak durun. Burada özellikle vurgulanması gereken şey, diş macunlarındaki flörürün bu beze çok zararlı olduğudur.
- Meditasyon, sinir sistemindeki aktiviteleri dengeler ve beyinde epifiz bezine faydalı olacak alanları tetikler
- Tamamen karanlıkta zaman geçirin. Karanlık, epifiz bezinin sağlıklı şekilde aktivitesine yardımcı olacaktır. Bunu en basit şekilde, tamamen karanlıkta uyuyarak uygulayabilirsiniz.
Alın (3. göz) çakrasını iyileştirirken karşılaşılan genel belirtiler
1-) Diğer çakralardaki dengesizlikler: Birinci sayfada birkaç kez bahsettiğim gibi alt çakralardaki dengesizlikler belirli bir seviyeye kadar dengelenmedikçe, üst çakralarda yapılan iyileştirme çalışmaları alt çakralardaki dengesizliklerin daha şiddetli bir şekilde deneyimlenmesine yol açar. Bu durum ise ciddi enerjisel dengesizliklere neden olur. Tekrardan uyarmam gerekirse, üst çakralarda enerjisel çalışmalar yapmadan önce alt çakralarda belirli bir seviyeye kadar enerji çalışması yapılması çok önemlidir.
2-) Düşünceler: 3. gözün çalışma prensipleri ‘tanık olmak’, ‘farkındalık’ ve ‘konsantrasyon’ dur. Tanık olmaktan kasıt ise ‘an’ da gerçekleşen, olan her şeye ‘tanık’ olarak yaklaşmak ve tutunmamaktır. Nefesin farkındalığı, bedenin farkındalığı, çevrede olan bitenin farkındalığı ve düşüncelerin farkındalığı vb. gibi. Örneğin, 3. göz üzerinde bir çalışma yapabilmek ya da odaklanabilmek için çevremizde duyduğumuz bazı seslere farkındalığımızı verdikten sonra farkındalığımızı bu seslerden çekmemiz gerekir. Seslerin, olduğu gibi kendi başına akmasına izin vermeliyiz ve bu seslere farkındalığımızı vermeden ‘tanık’ olarak kalmalıyız. Benzer şekilde, tanık olmamıza engel olan birçok şeye karşı daha sağlam bir konsantrasyon sağlayarak ‘farkında-tanık’ şekilde kalmaya devam etmeliyiz. İnsan olarak zihnimize, düşüncelere ve konuşmalara o kadar çok tutunmuşuz ki, düşünmeden ya da zihnimizi kullanmadan geçirdiğimiz vakitler (varsa bile bilinçsiz olarak) çok fazla değildir. Bir ağacı izler gibi, nefesimizi izler gibi ya da gökyüzünü izler gibi düşüncelerimizi izlemeyi hiç denememiş bile olabilirsiniz. Düşüncelerinizi sizden bağımsız şekilde izleme alıştırmaları yaptığınızda söylemek istediğimi anlayacaksınız. 3. göz’e konsantre olduğunuzda, düşüncelerinizin akışına tanık olacaksınız ama bu duruma alışkın olunmadığında, düşüncelerin akışı zihni gerçekten yorabilmektedir. Her düşünceye tutundukça ve o düşüncenin sadece gelip geçen bir düşünce olduğunu tanık olarak izleyebilmeyi beceremedikçe, bu durum mental ve duygusal olarak yorgunluğa ve konsantrasyon düşüşüne neden olur.
3-) Konsantrasyon: 3. gözün çalışma prensiplerinde ‘konsantrasyon’ da bulunmaktadır. Konsantrasyon sadece 3. göz için değil yapıyor olduğumuz her şey için önemlidir fakat alın çakrasında çalışmalar yapabilmemiz için ilk önce konsantre olmamız ve bu konsantrasyonun yanına farkındalık eklememiz gerekir. Konsantre olamamak, dikkatin hemen dağılması gibi etkenler, alın (3. göz) çakrası çalışmalarındaki en önemli sorunların başında gelir.
4-) İlüzyon ve yanılgılar: 3 boyutsal gerçekliğimizi ve dünya okulunu, ‘düalite’den ‘bir’liğe doğru bir tekamül süreci olarak görürsek, kendi gerçekliğimizdeki yanılgıların ve çoğu ilüzyonun farkına varamamamız, 3. gözümüzün açılmasını engelleyen en önemli metafiziksel ve varoluşsal nedenlerdir. Yanılgılardan sıyrılmak, ilüzyonun farkına varmak ve daha derin sularda yüzebilmek ise ciddi bir kişisel farkındalık gerektirmektedir. Yanlışların ve/veya yanılgıların farkına varıp kabullenme süreci ise ilk adımdır ve bu adıma gelmek, bu adımdan sonra gelecek olan bu yanlışları düzeltme ve ilerleme sürecinden daha zordur.

Alın (3. göz) çakrasını açmak ve iyileştirmek için yöntemler
Sessizlik
Zihni sakinleştirmek ve sessizleştirmek için alıştırmalar yapın. Meditasyon, doğada vakit geçirmek, spor yapmak ve/veya kendinize uygun herhangi bir şeyi zihninizi sakinleştirmek için uygulayabilirsiniz. Sessizliğin büyümesine izin verin çünkü alın (3. göz) çakrasındaki algılayacağınız durumlar/algılar, duyularımızın ötesindeki daha derinlikli (6. his, psişik yetenekler, görünmeyen alanlar) seviyelerdir. 3. göz vasıtasıyla gelen bilgileri ve mesajları dinleyebilmek ve sezebilmek için bu bilgelikleri algılayabilmeye hazır olacak bir zihin yapısına sahip olmalısınız. Zihniniz çok yoğun ve gürültülü olursa, daha derinlikli algıları ve kavramanız gereken ana mesajları kaçırmanız olasıdır.
Sezgilerinizi geliştirin
Alın (3. göz) çakrası sezgi, bilgelik, içgörü ve anlayış ile ilgilidir. Hepimizin belirli bir seviyede psişik yetenekleri ve sezgisel güçleri vardır. Her şeyde olduğu gibi bu yetenekler de kullanıldıkça gelişir ve göz ardı edildikçe körelir. Sezgileri geliştirmenin çeşitli yöntemleri vardır. Bunları basitten, bilinene ve ileri seviyeye doğru 3’e ayırarak anlatabiliriz. Basit bir şekilde şunu deneyebilirsiniz. Tanıdığınız birisiyle ya da tanımadığınız birisiyle görüştüğünüzde ve/veya bir ortama girdiğinizde, düşüncelerinizin araya girmesine izin vermeden ortam hakkında ve insanlar hakkında neler hissettiğiniz üzerinde çalışmalar yapabilirsiniz. Aslında bunu devamlı şekilde yapıyoruz ama bilinçli şekilde denemek ve uygulamak çok faydalı olacaktır. Bilinene örnek verecek olursak rüyalar ve anlamları üzerine çalışmak, bilinçli rüya (lucid dream) teknikleri ve tarot kartlarında alıştırmalar yapmak gibi teknikler ve uygulamalar üzerine gidebilirsiniz. İleri seviye içinse bazı ezoterik teknikleri araştırıp uygulayabilirsiniz. Tabi ki her şeyde olduğu gibi burada da adım adım gitmek çok önemlidir. İleri seviye teknikler arıyorsanız, sitedeki ‘Meditasyon’ kısmına bakmanız yeterli olacaktır. Burada uyarmak istediğim şey, tek bir teknik üzerinde ilerliyorsanız o teknik üzerinde ilerleyin ve diğer teknikleri, uyguladığınız teknikle birleştirip karıştırmayınız. Teknikler üzerinde alıştırma yaparken aceleci olmayın ve denemekten vazgeçmeyin. Bazı yeteneklerin gelişmesi zaman alacaktır ve zamanla kendinize olan güveniniz daha çok artacaktır. Bir başka uyarmam gereken şey ise çok ciddi olmayın ve eğlenerek, öğrenerek ilerlemeye çalışın. Son uyarım ise her zaman basitten başlayın ve sonra ileri seviye tekniklere geçiş yapın. Nereden başlayayım diye kendinize soruyorsanız, ilk adım nefes teknikleri olmalıdır.
Yaratıcılığınızı geliştirin
Hayal gücünüzün serbest kaldığı ve yaratıcılığınızın özgürce akıp gittiği aktivitelere odaklanın. Herhangi bir sanatsal faaliyet, dans, spor, çizim vb. keyif aldığınız ve kendinizi ‘an’da kaybettiğiniz her şey faydalı olacaktır çünkü yaratıcılık, rasyonel zihni gevşeten en etkili yöntemlerden biridir. Attığınız her adımda, zihninizde dolaşan ‘maymun zihni’nin farkındasınızdır. Şu şöyle olmalı, şu doğru bu yanlış gibi hiç susmayan zihni sakinleştirip, yaratıcılığı ve onun getirdiği olasılıkları arttırdığımızda, 3. gözün çalışma kapasitesi ve farkındalığımız daha çok çiçeklenecektir.
Ayaklarınız yere bassın
Emeklemeden yürümeyi öğrenmenin ve yürümeyi öğrenmeden koşmaya başlamanın zorluğunu düşünecek olursanız (hatta imkansızlığını), ayaklarımızın sağlam şekilde yere basması, sağlam temeller oluşturmamız ve yeterli enerji seviyesinde olmamız, 3. gözün açılmasına ve 3. göz aktive olduktan sonraki artan farkındalık durumlarına çok faydalı olacaktır. 3. göz açıldıktan sonra belirli semptomlar yaşanacaktır ve ayaklarımızın ne derecede yere basıp basmadığı, bu semptomların şiddetinin ne/nasıl şekilde deneyimleneceğinin göstergesi olacaktır. Bu durumu akılda kalması için şu şekilde örneklendirebilirim: Her çakranın belirli bir elektrik enerjisi kapasitesi olduğunu düşünün ve bu kapasitenin yukarı çıktıkça arttığını hayal edin. Metabolizma henüz düşük volttaki elektrik enerjisini çözümleyememiş ve kaldırmakta zorlanıyorken, bünyeye bir anda yüksek bir volt aşıladığınızda, bu durumun çok ciddi sorunlar yaratabileceğini söylememe gerek bile yoktur.
Farklı vizyonları keşfedin ve bakış açınızı genişletin
Belirli bir bakış açısına saplanıp kalmak ve onun ötesindeki şeyleri görmemek ve dar zihinli olmak 3. gözün kapalı olmasının sebeplerindendir. İki gözün (farklı bakış açılarının) tek göze indirgenebilmesi için farklı bakış açılarının birbiriyle sentezlenip ‘bir’liğe doğru götürmesi gerekir. İlüzyonun farkına varıp, ‘bir’liğe doğru ilerleyebilmemiz için bakış açımızı genişletmemiz, farklı şeyler deneyimlememiz, okumamız, öğrenmemiz, bildiklerimizin dışında farklı bir geştalta erişmemiz gerekir. Kişi; yolculuğunda, emeğinde ve niyetinde ciddi ve samimiyse geri kalanı varoluş tamamlayacaktır.
Düşüncelerinizi gözlemleyin
Bu yöntem Vipassana meditasyonu olarak da bilinir. Düşünceleri gözlemlemenin mantığı şuradan gelir. Bizler genel olarak 5 duyumuz ve düşünceler etrafında yaşayan varlıklarızdır. Daha yüksek bilinç seviyeleri ve 3. göz üzerinde çalışmalar yapmak, zihin ötesi durumların farkına varmayı gerektirir. Sürekli düşüncelerle yaşıyor olduğumuzdan ve düşüncenin ne olduğunu bilmediğimizden, düşünme alışkanlığını kırmak için düşüncelerle ve düşünme eylemiyle aramıza mesafe koymamız gerekir. Bu mesafeyi koymanın en iyi alıştırması ise düşünceleri gözlemlemektir. Burada kendinize şu soruları sorun ve daha incelikli farkındalık seviyelerinin kapısını aralayın? Düşünceler gözlemlenen şeyler ise bu düşünceleri gözlemleyen kim? Gözlemleyen ve gözlemlenen ‘bir’ mi yoksa ‘ayrı’ mı?
3. göz meditasyonu
3. göz üzerinde yapılabilecek bir sürü meditasyon yöntemi vardır ve bu yöntemlerin iyice araştırılıp öğrenildikten sonra uygulanması çok daha faydalıdır. Sitedeki meditasyon bölümünde 5. tekniğe bakabilirsiniz ve/veya daha farklı kaynakları araştırabilirsiniz.
Rüyalar üzerinde çalışın
Hayal kurmamızda, rüya görmemizde ve rüyaları hatırlamamızda 3. gözün önemli bir işlevi vardır. Rüyalarımız genellikle semboliktir ve bilinçaltımızı, korkularımızı, isteklerimizi ve arzularımızı yansıtırlar. 3. göz vasıtasıyla bu rüyaların bize aktarmak istediği mesajları algılayabiliriz. Rüyalar üzerinde çalışabilmek için yapılması gereken ilk şey, rüyaları hatırlamaktır. Rüyaları hatırlayabilmenin en iyi zamanı ise uyandıktan sonraki vakittir. Uyandıktan sonra olsun, günün belirli zamanları olsun, rüyalarımızı hatırlamak için biraz vakit harcamamızın 3. gözümüze faydası olacaktır. Rüyaların yorumlanması ve bize aktarmak istediği şeyleri sezebilmemiz ise sonraki adımdır ve bununla ilgili araştırmalar yapmak ve kendimizi geliştirmek çok faydalı olacaktır.
Alın (3. göz) çakrası için olumlamaların kullanılması
Bilinçaltımızdaki negatif düşünce yapılarını, pozitif düşünce yapılarıyla değiştirmeye olumlama denir. Her düşüncenin belirli bir frekansı vardır ve bu düşünce frekansları ise bilinçli ve/veya bilinçsiz olarak çakraları etkilemektedir. Olumlamalarla alakalı biraz daha bilgi vermeden önce şunu unutmamamız çok önemlidir. Olumlamalar, hayatımızda çözmemiz gereken zorlukları ve negatif düşünce kalıplarının ana nedenlerini es geçmemiz/görmezden gelmemiz anlamına gelmemektedir. Ortada çözümlenmesi gereken mental, duygusal, enerjisel ve ruhsal sorunlar varken, bunların kök nedenlerine inmeden ‘her şey çok güzel’ dememiz, bu sorunların üzerini örtmekten öteye gitmeyecektir fakat sorunlarımızın ya da çözümlenmesi gereken şeylerimizin olması ise pozitif düşünmemizi ve bilinçaltımızı olumlamalarla programlamamıza engel değildir. Lütfen ikisi arasındaki farkı iyi anlayın.
Tavrınızı, enerjinizi değiştirmek, çakra blokajlarınızı açmak ve kendinize ilham yaratmak için olumlamaları kullanabilirsiniz. Kendinizi rahatlatıp, sakinleştirdikten sonra sesli olarak ya da gözlerinizi kapatıp meditatif bir durumda sessiz şekilde bu olumlamaları bilinçaltınıza aşılayabilirsiniz. Buradaki püf noktalardan biri, söylediğiniz olumlamayı kalpten ve hissederek söylemenizdir. Ek olarak, her olumlamayı kalpten ve hissederek söylerken, o olumlamayla alakalı çakra bölgesine odaklanıp, çakranın genişlemesini ve/veya çakradaki blokajların sakince çözümlendiğini de hayal ederseniz, çift dikiş fayda sağlamış olursunuz. Şimdi alın (3. göz) çakrası için kullanabileceğiniz (kendi olumlamalarınızı bulmaktan ve kullanmaktan çekinmeyin) olumlamalara örnek verelim:
- Açık şekilde düşünüyorum ve görüyorum
- Hayatımdaki her durumun çözümünü görüyorum ve hayatımda pozitif değişiklikler yapıyorum
- Kendi gerçekliğimin yaratıcısı benim ve hayallerim gerçeğe dönüşüyor
- Evrenle, evrenin sonsuz potansiyeliyle ve titreşimiyle ‘bir’im
- Sezgilerime güveniyorum ve ilhama açığım
- Aradığım her şey kendi içimde
- Hayatımdaki zorluklardan ve deneyimlerden ders çıkarıyorum
- Kendimi seviyorum ve her şeyimle kabul ediyorum
Alın çakrasını derinlemesine iyileştirmek için yöntemler
1) 3. göz egzersizi
Meditasyondayken ya da rahatça otururken, 3. gözünüzü aktifleştirmeye yardımcı olması için şu basit egzersizi deneyin. Üçüncü gözünüzden gelen indigo ya da soluk menekşe mavisi renginde bir ışık fenerini zihninizde canlandırın. Gözlerinizi kapattığınızda, iki kaşınızın ortasındaki noktaya odaklanın ve sadece bu ışık ışınının bir dakika kadar üçüncü gözünüzün içinden akmasına izin verin.
2) Rehberli görselleştirme tekniği
Gözlerinizi kapatın ve rahatlamaya başlayın,
Ustanızı, koruyucu meleklerinizi, ilahi bağlantılarınızı vb. çağırın ve isteğiniz/sorularınız için görsel bir ipucu yoluyla 3. göz aktivasyonunuzla ilgili yardıma ihtiyaç duyduğunuzu belirtin,
Zihninizde temel bir soruya odaklanın veya cevaplanmasını istediğiniz kişisel bir sorunuzun yazılı olduğu bir kartı elinizde tuttuğunuzu hayal edin,
Şimdi onlardan zihinsel bir görüntü göndermelerini isteyin. Örneğin, ‘yeşil’ ya da ‘kırmızı’yı zihninizde sabitleyin ve renklerin belirli bir cevabı temsil ettiğini düşünün. Örn: Doğru/yanlış ya da evet/hayır,
Şimdi, size gönderilen görüntüye odaklanın. Deneyimi reddetmemeyi öğrenmelisiniz çünkü yüksek boyutlarda bulunan Melekler aleminden, ne şekilde rehberlik alacağınızı öğreniyorsunuz,
Sonuçlarınızı ruhsal günlüğünüze kaydedin ve sonra farklı sorular kullanarak egzersizi tekrarlayın,
Alın (3. göz) çakranızda biraz sıcak bir his hissedebilirsiniz, eğer hissetmezseniz de sorun yoktur!
Bu işlemleri tekrarlamak, çakrayı açmaya veya kısmi olarak aktive etmeye yardımcı olacaktır. Lütfen acele etmeyin ve telaşlı olmayın! Birkaç hafta boyunca bu görevi üstlendikten ve sonuçlarla beraber kendinizi rahat hissetmeye başladıktan sonra alın (3. göz) çakranızı tamamen etkinleştirmek veya güçlendirmek için kullanılabilecek diğer aktiviteleri araştırabilirsiniz..
ALIN (3. GÖZ) ÇAKRASI İÇİN EK İYİLEŞTİRME YÖNTEMLERİ
Ek iyileştirme yöntemlerine girmeden önce bazı ufak açıklamalarım ve uyarılarım olacak. Buraya kadarki yazdığım ve paylaştığım şeyler kendi uzmanlık alanıma giren ve devamlı araştırdığım, deneyimlediğim şeylerin ortalama özetini oluşturmaktadır. Meditasyon, ezoterik öğretiler, enerji bilimi, çakra bilgileri ve metafizik unsurlar hakkında yazdığım bilgiler; kendi bilgilerim-yorumlarım-deneyimlerim, okuduğum kitaplar ve internetteki yararlı kaynakların derlenip toparlanmasından oluşmuştur.
Ek iyileştirme yöntemlerinde paylaşacağım bilgilerde, dışsal unsurlar devreye girecektir. Mesela şifalı taşlar, aromaterapik yağlar ve yoga hareketleri gibi. Bütün bu yöntemlerin çakralar ve ruh-zihin-beden için iyi geldiğini ne kadar biliyor olsam da, bazı yöntemlerin satın alınacak olması ve uygulanacak olmasından dolayı, uygulamaya karar verdiğiniz bir yöntem hakkında detaylı şekilde araştırma yapmanızı ve bu işi profesyonel olarak bilen kişilerden satın alıp uygulamanızı veya kendi başınıza uygulayacaksınız da sağlam bir temeliniz olduktan sonra uygulamanız çok önemlidir. Satın alacağınız herhangi bir yağı alacağınız kişi/yer veya siteyi iyi araştırın ve burada yol gösterici olarak aktarılacak bilgilerden çok daha fazlasını elde edeceğinizi unutmayın. Keza şifalı taşlar için de aynı şey geçerlidir. Yoga hareketleri ise yine uzmanlık gerektiren bir konudur ve her ne kadar kendi başımıza öğrenip uygulayabileceğimiz bir şey gibi görünse de, yanlış yapılacak ya da fiziksel durumumuzu tehlikeye sokacak bir hareketin bizi sıkıntıya sokacağını unutmayalım. Bende spor yapan birisi olarak ters bir hareketin nelere yol açacağını iyi biliyorum. Lütfen önce kendi fiziksel sağlığımızın ve durumumuzun farkında olalım ve sonrasında uygulamaya geçelim.
Alın (3. göz) çakrası için Ses Terapisi

Asırlar boyunca müzik ve ses, insanlık için çok önemli bir yer edinmiştir. Müzik ve sesin, bizi dönüştürme gücüne sahip olduğu bilinmektedir. Batı dünyası ve bilim, eski uygarlıkların binlerce yıldır bildiği ‘sesin iyileştirici gücü’nü yeni yeni keşfetmiştir. Çakralarımız ruhsal ve duygusal bilginin deposu ve hafızasıdır ve her çakra, belirli ses frekansı ve tonu yaymaktadır ve bu ses frekansı ve tonuyla uyumlu haldedir. Bu yüzden, çakraları dengelemek için sesleri kullanmak, ruhsal ve duygusal negatif (uyumsuz) enerjilerin salıverilmesine yardımcı olur.
Bilim, antik mistiklerin binlerce yıldır bildiği şu bilgiyi yeni yeni farketmiştir: Zihnimiz ve bedenimiz de dahil her şey, sürekli bir titreşim durumundadır. Enerji kanalları olarak işlev gören çakralar, kişisel titreşimimizi derinlemesine etkilemektedir. İki ana titreşim elementi ise renk ve sestir. Her bir çakra belirli renklerle ve seslerle ilişkilidir. Bu yüzden, optimal titreşim aralıkları vardır ve bu aralıklar ‘rezonans’ olarak adlandırılır. Bunun sonucunda, uygun titreşimlerle rezone olmamız demek, dengede olmamız anlamına gelir. Ses, bedenimizdeki her hücrede hissedilebilen ve ruhumuzla rezone olabilen bir titreşimdir.
Her kutsal beden, hatta her atom, kendi hareketi, ritmi ve titreşimi yüzünden belirli bir ses üretir. Bütün bu sesler ve titreşimler, evrensel dengeyi oluşturur. Her bir elementin sahip olduğu kendi fonksiyon ve karakter, bütüne katkıda bulunur.
Pythagoras
Bedenin rezonansını seslerle etkilemenin en etkili ve direk yolu, çakra dengeleme yoludur. Bedeni, zihni ve ruhu iyileştirmek ve çakraları dengelemek için ses terapisini kullanmak çok etkilidir. Bedenimizdeki her bir hücre, belirli bir ses frekansına ait sesi emer ve yayar. Bu yüzden, iyileştirici müziklerle kişisel rezonansımızı etkilemenin ve çakralarımızı dengelemenin yöntemi, çakra müzik meditasyonlarıdır.
Bedenimizdeki enerji merkezlerinin ya da çakraların kendine özgü titreşimi vardır ve belirli seslerin bu çakra frekanslarının içine titreşimsel olarak girebilme gücü vardır. Bu güç, çakraların dengelenmesine ve uyumlu olmasına yardımcı olur.
Alın (3. göz) çakrası için Mantra
Hint metafizikçilerine göre evrendeki her şey sesten oluşmaktadır. Her şeyin içinde, ses tohumu (bija mantra) olarak bilinen ve bu ses tohumlarından oluşan enerji kalıplarının sembolik işaretleri/ifadeleri vardır. Mantralar bu mantraları söyleyen kişiyi, sesin çekirdeğinin nesnesiyle yankılanması/rezone olması/titreşmesi için tasarlanmıştır. Mantra bilgisi yoluyla bir kişi, nesnenin özü üzerinde kontrol elde eder ve bu yolla o nesneyi yaratabilir, yok edebilir ya da değiştirebilir.
Seslerin gizemini bilen bir kişi, tüm evrenin sırrını bilir.
Hazrat Inayat Khan
Her bir çakranın, o çakrayla özdeşleştirilen bir ses özü/tohumu ve bir elementi vardır. Bu ses çekirdeklerinin, o elementin özelliklerine erişim sağladığına inanılmaktadır.
Mantraları, dua olarak düşünebilirsiniz. Kendi başınıza bir mantrayı tekrar ettiğinizde bedeninizle, zihninizle, düşüncelerinizle ve dilinizle/konuşmanızla bağlantı kurarsınız ve bu durum, duygusal durumunuzu değiştirir. Biraz pratikle, derinlemesine bir konsantrasyona erişirsiniz.
Mantralar, fiziksel bir eylemden çok daha ötedirler. Mantralar bilinçaltınıza işlerler ve içsel duygusal durumunuzu dönüştürürler.
Burada hatırlatılması gereken birkaç şey vardır. Bir mantrayı mırıldanırken/söylerken/dinlerken, sadece tek bir çakraya odaklanmalısınız. İkinci olarak, sabırlı olmalısınız. Her seferinde bir mucize beklememelisiniz ve birkaç denemeden sonra hemen iyileşmeyi ya da birkaç ay boyunca mantralar üzerinde çalışırsanız, aydınlanacağınızı düşünmeyin. Her şeyde olduğu gibi sıkı bir konsantrasyon ve iyileşme, zaman alacaktır.
Alın (3. göz) çakrasının mantrası KSHAM ‘dır (Şam diye okunur). Ayrıca OM da alın (3. göz) çakrası için kullanılabilir.
Alın çakrası için Aromaterapi

Aromaterapi; papatya, zencefil, lavanta, adaçayı vb. kokulu (aromatik) bitkilerin kabuklarının, çiçeklerinin, yapraklarının, dallarının veya meyvelerinin çeşitli yöntemlerle damıtılmasıyla elde edilen güzel kokulu yağların beden-zihin-ruh sağlığını dengelemek için kullanılmasıdır.
Buradaki mantık, doğanın bize hediyesi olan bitkilerin ve onların şifa güçlerinin (eterik esanslarının) enerji bedenimizi, çakralarımızı ve dolayısıyla bedenimizi, zihnimizi ve bilinçaltımızı uyararak denge sağlamamıza yardımcı olmasıdır. Alın çakrası için uygun olan aromaterapik yağlardan bir kaçı şunlardır:
- Nane
- Yasemin
- Vanilya
- Hindistan cevizi
Alın çakrasının iyileşmesi için uygun Yiyecekler

Nasıl ki her çakranın kendi titreşimsel frekansı, rengi ve fonksiyonu varsa, benzer şekilde çakraların fonksiyonunun artmasına yardımcı olan yiyecekler de vardır. Alın çakrasına faydalı olabilecek yiyeceklere örnek verecek olursak:
- Çiğ ceviz
- Çiğ badem
- Tam tahıllar ve mantar
- Üzüm
- Böğürtlen
Alın çakrası için Şifalı Taşlar
Her çakranın kendine özgü bir titreşimsel frekansı vardır. Aynı şekilde her şifalı taşın da kendine özgü bir titreşimsel enerjisi ve anlamı vardır. Her bir çakrayı radyodaki belirli bir frekansa ve müzik kanalına benzetecek olursak: Kök çakra-hard rock, sakral çakra- soft rock, kalp-soft müzik, .. taç-caz gibi (salladım hepsini); herhangi bir çakrada blokaj ya da aşırı aktiviteden dolayı dengesizlik olduğunda, radyo kanalında belirli hışırtılar ya da o kanala uygun olmayan başka türde şarkıların çalındığını hayal edin. Bu titreşimi bozulan radyo kanalına, o kanalın frekansına uygun benzer bir mini frekans düzenleyicisi (şifalı taş) yaklaştırdığımızı ve radyo frekansını yeniden düzenlediğimizi düşünün. Şifalı taşların çalışma prensibini bu basit örnekle aklınızda tutabilirsiniz.
Buradaki ana prensip, şifalı taşların nasıl kullanıldığını öğrenmek ve hangi taşın hangi çakraya uyumlu olduğunu bilmektir.
Temizlenmiş, negatif enerjilerden arındırılmış bir taş, çakra bölgesine yakın bulunduğunda etkilidir ve ayrıca şifalı taşlar çeşitli şekillerde kullanılabilirler. Örn: Takı, kolye vb. bir şekilde, ev veya iş ortamınızda bulundurarak, üzerinizde taşıyarak ya da çakra bölgesine yaklaştırıp şifa çalışması yaparak kullanabilirsiniz.

Alın çakrasını dengelemek ve iyileştirmek için kullanılabilecek şifalı taşlara örnek verecek olursak:
- Zümrüt
- Sitrin
- Safir
- Elmas
- Moldavit
- Azurit
Alın çakrası için Yoga hareketleri
Yoga duruşları ‘Sanskrit’ kökenli ‘asana’lar olarak da adlandırılır ve oturmuş/oturaklı duruş anlamına gelir. Yoga’yı günlük rutininize eklemek, çakraları açmak ve dengelemek için harika bir yöntemdir. Her bir çakra için belirli Yoga hareketleri olsa da, bu hareketlerin bütün vücuda faydası olmaktadır ve bedenin gücünü, dayanıklılığını ve esnekliğini artırmaktadır.
Düzenli Yoga yapmak kişinin genel fiziksel, ruhsal, duygusal durumunu dengeler ve tüm çakra sisteminin çalışma kapasitesini artırır. Enerji sistemini holistik (bütünsel) şekilde düşünecek olursak, tek bir enerji merkezindeki pozitif bir gelişmenin tüm sistemi etkilediğini unutmamalıyız.
Alın çakrasının dengelenmesi için uygun Yoga hareketlerine örnek verecek olursak:








Kaynaklar:
- Master Tony (2012), Yükseliş Çalışma Rehberi ve Kişisel Yükseliş Programı
- https://www.chakras.info/
- http://healingyou.eu/
- http://www.chioshealing.com/
- https://www.homemadearomaterapi.com/cakralar-ve-aromaterapi/
- https://livetobloom.com/cakralarinizi-dengeleyecek-yiyecekler/
- https://www.uplifers.com/cakralar-renk-aromaterapi-ve-yoga-pozlari-ile-aktivasyon/
- https://enerjicemberi.com/2016/08/09/cakralar-ve-dogal-taslari/
- https://www.aynaastroloji.com/cakra-cwfp
- https://theyogawarrior.co/
- https://www.whats-your-sign.com/chakra-animal-symbols.html
- https://www.7chakracolors.com/chakra/symbols/
- https://7wisdoms.org/chakras/chakra-symbols/
- https://reikirays.com/18039/diseases-and-associated-chakras/
- http://www.ladyscorpioblog.com/
- https://lonerwolf.com/
- https://www.chakra-anatomy.com/
- https://relaxlikeaboss.com/chakra-mantras/
- https://fractalenlightenment.com/39016/spirituality/healing-chakras-music-vibrations
- https://balance.chakrahealingsounds.com/the-7-chakras/